Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ontolojik Pornografi

Düşünmek uyuşturucu gibi; aşırıya kaçınca öldürüyor. Neyse ki korkacak bir şey yok çünkü düşünmesen de ölüyorsun. Sonunu bildiğin filmler misali; senaryonun tadını çıkarman gerekiyor. Düşünmek, senin için bir sonraki sahneyi tahmin etmek veya bir önceki sahneyi analiz etmekten ibaret olabilir ama filmin sonu değişmiyor. Nazım Hikmet'in dediği gibi, düşünmek hayatı değiştirmiyor. Öyle ya da böyle, yaşlı ya da genç, mutlu ya da mutsuz, yarım ya da tamamlanmış, er ya da geç öleceksin. Ve yoldayken ne olursa olsun yolun sonunda yalnız olacaksın. Sefil hissediyor olabilir, bu boka son vermek için can atıyor veya ölmekten ölesiye korkuyor olabilirsin. Yine de öleceksin ve bu konuda yapabileceğin hiç bir şey yok. Sadece tadını çıkarman gerek. Yaşamın bir anlamı olup olmadığını düşünüyor olabilirsin. Ancak çareyi yanlış yerlerde arıyorsun; çünkü senin ihtiyaç duyduğun şey anlam değil, yaşam. Bir şeyin anlamı, anlatanın anladığı kadardır. Eğer tanrı varsa, yaşamın anlamını hiç bir zaman tam...

belki

Sanki kıyıdan uzaklaşmışım gibi hissediyorum. Denizin ortasında, beni kimse görmezken, sahilde yaşanan hayata seyirci olarak dahil oluyormuşum gibi... Oradaki sahilde kendimi de görüyorum, ben olmadan yaşıyor. Sahilde yaşanan hiç bir şey beni etkilemiyor, oradan çok uzaktayım. Kendimi özgür hissediyorum çünkü her şeyin farkındayım ancak hiç bir şeyin etkisinde değilim. ''Özgürlüğümü'' kısıtlayan tek şey; beni sahilden iyice uzaklaştıran, karşı koyamadığım o güçlü akıntı. O sahilden uzaklaştıkça hislerim uyuşuyor, hiç bir şey hissedemiyorum. Bu durgun denizin sakinliği var üzerimde. Kim bilir, belki bu sahil gerçek değildir ve akıntı beni gerçek bir sahile götürüyordur... Belki de beni ipliklerden oluşan korkunç bir canavarın midesine bırakacak. Sonumu çok merak ediyorum. Belki hepsi düşündüğüm içindir, düşünmezsem hepsi geçer. Bir sabah o sahilde uyanırım ve seyirciliği bırakıp oyunculuğa başlarım. Bu oyunu gereksiz değil, anlamsız değil, eğlenceli bulurum.  Belki o zam...

manzaralar

 İnsanların evi birbirine bakıyor. Dertlendiklerinde çayır çimen gezip, dağın başına çıkıp iki bira devirmek için manzara arıyorlar. Mutlulukları zaten imkansız, bari mutsuzluklarını destekleyelim ki teşvik etmiş olalım saygıdeğer Türk milletini. Ben, Hikmet Özben; Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidar sahibi olursam yapacağım ilk atılım ''Manzaralar'' olacaktır. Halka duyurmadan, haber vermeden, gizli bir bütçe ayarlayıp yüksek yerleri ulaşılması kolay hale getirip alçak yerleri düzenleyeceğim. İnsanlar beton duvara bakarak düşünmesin diye yapacağım bu yenilikten özellikle hiç kimseye haber vermeyecek olup, tesadüfi olan şeyler en güzelidir ilkesiyle ve gizli sadaka verirmişçesine yapacağım bu hareketin bütün mutsuzların işine yaramasını ve kimseyi mutlu etmemesini temenni ediyorum. Olur da geçinemeyen emekli bir teyze bu manzaralardan birini görüp, mutlu olup, ''Devletimiz çalışıyor...'' gibi komik ve işe yaramaz bir söz edecek olursa o manzara noktası d...